Kapat
Antalya Side Antik Kent Hakkinda Bilgi

Antalya-Manavgat yoluyla ulaşılan Side, denize uzanmış bir burun üzerine kurulmuş, tarihiyle içi içe yaşayan bir kenttir. Tarihçi Arianus ve coğrafyacı Strabon’a göre kenti, İzmir’in kuzeyinde bulunan ve Aiol kentlerinden birini oluşturan Kymeliler kurmuştur.

Burası Akdeniz’in havasını, güneşini ve denizini bir arada toplayan nadide mekanlardan biri. Yani sadece antik kenti değil, aynı zamanda 24 saati dolu dolu geçirmeye uygun her türlü mekanlara sahip bir bölge Side.. Antik kentte sahil, pazar, marina, çarşı (şehir merkezi) hepsi bir yerde.. Tabii antik kente çok yakın şekilde yapılmış binalar, bu güzel eserleri gölgelemiş. Doğal güzellikler konusunda hassas olmadığımız gibi, tarihi eserlere de gerektiği önemi vermiyoruz.

Teknik detaylara girmeden önce belirtelim ki, çarşıda kurulmuş irili ufaklı dükkanlarda satılan hediyelik eşyalar ve restoranların fiyatları makul değil. Bölge yoğun şekilde yabancı turist akınına uğradığı için fiyatlar uçmuş gidiyor. Ona göre hazırlıklı gidin. Artık tok karna mı gidersiniz.. Hediyeyi başka yerden mi alırsınız bilemiyoruz.

Side Antik Kenti; Apollon Tapınağı, sütunlu caddesi, tiyatrosu ve müzeye çevrilmiş hamamı ile sizi adeta büyülüyor.

Antalya Side Tatil Rehberi

Kentteki çanak çömlek buluntuları, kentin tarihinin M.Ö. 7. yy. kadar uzandığını gösteriyor. Kent sikkelerinde betimlenen nar, Side kelimesinin anlamını yansıtıyor. Bunu M.Ö. 6. yy. paralarından ve M.Ö. 3.yy’dan kalan üç yazıttan öğreniyoruz. Sikkeler üzerindeki yazılardan anlaşılan, Side Alfabesi denen özel bir alfabenin yörede kullanıldığıdır. Side Müzesi’nde bulunan yazıtlardan iki tanesi Sidece ve Yunancadır. Side’nin yerel dili M.Ö. 333’de, Büyük İskender’in Side’yi almasıyla yok olur ve bunun yerine Helence alır. M.Ö. 66. yy’da yörenin tamamı Likya Krallığı’nın egemenliğine girmiş, ardından yöre Persler tarafından yönetilmiştir. Pamphilya kentleri arasında en erken para basan kent Side’dir (M.Ö. 5. yy). Pers döneminde de kendi parasını basmaya devam etmiştir.

Side’nin refah çağı, Roma İmparatorluğu ile iyi ilişkiler kurduğu M.Ö. 1. ve 2. yüzyıllara dayanır. Bugün kentte görülen yapıların en görkemlileri Roma çağının bu devresinde gerçekleşmiştir.

Antalya Side Hakkında Bilgiler

Kent, M.S. 2. ve 3. yüzyıllarda bölgenin merkezi olmuştur. Günümüzde kalıntılarını gördüğümüz binalar da bu dönemde inşa edilmiştir. M.S. 3. yüzyılda kuzeyden gelen İzaunya kabilelerinin baskısı sonucu kente, tiyatro sınır kabul edilerek ikinci kara suru inşa edilmiştir. M.S. 4. yüzyılla birlikte yoksullaşan ve sınırları daralan kent, M.S. 5. yüzyıldan sonra piskoposluk merkezi olmuş ve yeniden canlanmıştır.

Side’deki kentleşme, 7. yy’da başlayan Arap akınlarıyla sona ermiştir. Bu tarihten sonra kentte inşa edilmiş hiçbir bina yoktur ve tüm buluntular yangın izleri taşımaktadır. Arap coğrafyacı İdrisi, Side’den “Yanık Antalya” olarak bahsetmiştir.

1148’de Selçuklu Türkleri, 1442’de Osmanlılar yöreye egemen olmuştur.

Side’ye son yerleşen halk 1922 ve 1952 yılında Girit’ten gelen Türk göçmenlerdir. Yerleşimlerini yarımadanın ucuna yani liman çarşısıyla bugünkü çarşı çevresinde gerçekleştirmiştir. Eski ve yeni yerleşim iç içe girmiştir.

Antalya Gezi Rehberi

# Kent Duvarları (Surlar): Kısmen pudding stone’dan (kumtaşı) inşa edilmiştir. Deniz kenarına özgü olan bu taş, harç kullanılmadan ıslatılıyor ve zamanla betonlaşıyor. Doğu kısmının kum altında kaldığı, deniz surlarının ise harap olduğu kent duvarı M.Ö. 2. yüzyıla aittir.

Kentin en iyi durumda olan surları ana kapı civarındadır. Bu surlar içten üç katlıdır. Birinci kat, üst katları taşımak için kemerli ve payelidir. İkinci katta ok atma delikleri ve odalar bulunur. Üçüncü katta ise gözetleme yerleri vardır.

# Ana Kapı: Bugün neredeyse fark edilmeyecek kadar harap durumda olan kapı bir savunma yapısıdır. Yuvarlak iki kule arasındaki yapıdan yarım daire şeklindeki iç avluya girilmektedir. İç avludaki 7 nişte bulunan heykeller müzede sergilenmektedir.

# Anıtsal Çeşme: Ana kapının karşısında dikdörtgen şekilli, M.S. 2. yy’a ait yapı orijinalinde üç katlı olmasına rağmen bugün ilk iki katı ayaktadır. 1. katta yarım kubbeyle örtülü 3 niş bulunmaktadır. Mitolojik sahnelerin yer aldığı mermer kaplamalar bugün görülemese de, kazılarda ele geçen bazı heykel ve kabartmalar müzede, bazı parçalarda hala ören yerinde bulunmaktadır. Havuz önündeki geniş maltalığın (taşlık alan) sıcak günlerde rekreasyon alanı olarak kullanıldığı bilinmektedir.

# Sütunlu Cadde: Ören yerine, kent duvarlarının arasından ve şehrin ana kapısından geçilerek girilir. Ana kapıdan sonra başlayan sütunlu cadde agoraya ve tiyatronun önüne kadar gider. Kentin kapısından sonra ikiye ayrılan caddelerden biri korinth düzeninde sütunlarla bezeliydi. Bu cadde bugün bile ziyaretçilerini büyülemekte. Diğer cadde bugün otlarla kaplıdır. Bu caddenin solunda ise Bizans bazilikasının kalıntılarını görmek mümkün. Agoranın kuzeybatı köşesinde latrin (tuvalet) yer alır. 24 kişilik oturma yerine sahip, yarım daire biçimli bir koridor ve üstü tonozla örtülü latrinlerin duvarları zamanında mermerle kaplıydı.

Side Antik Kenti

Solda tarafta yer alan agora kalıntıları, dükkanlarla çevrili, sütunlarla sınırlandırılmış gösterişli bir yapıya aittir. 2. yüzyılda son biçimini alan agora, korsanların esirlerini açık arttırmayla sattıkları yerdir. Agoranın ortasında bulunan Tykhe (Tyche) Tapınağı ticaretin şansa dayandığının bir göstergesidir. Yuvarlak planlı (tolos), 12 korinth sütunlu tapınak 2. yüzyıla tarihlenir. Tapınağın damı 12 yüzlü piramit şeklindedir.

Stoa denilen sütunlu cadde üç ayrı kısımdan oluşur. Birincisi yol, ikincisi yolun iki tarafında basamaklı birer kaldırım ve bu kaldırımların ön tarafında bulunan sütunlar, üçüncüsü ise kaldırımın arka tarafındaki dükkanlar ve bu dükkanlara gölgelik olan damlardır.

Antalya Antik Kent Fotoğrafları

Sütunlu caddeyi geçince sağda görülen parça, zafer takı gibi kullanılan bir kapının üstünden düşmüş bir friz parçası, alınlıktır. Üstünde Roma’nın amblemi kartal, Roma miğferi, kalkanı ve Roma silahları yer almaktadır.

Buradan devam edince tiyatronun olduğu caddeye açılan kapı çıkar önümüze. Bu kapı zaman zaman sur kapısı, zaman zaman da zafer takı olarak kullanılmıştır. Hemen yanında da M.S. 1. yy. sonrasına tarihlenen korinth başlıklı 4 sütunuyla önünde havuzu, kenarlarında heykelli platformları bulunan Vespasianus Çeşmesi yer alır.

Birinci sur, ikinci sur (2. yy) ve üçüncü surla adım adım büyüyen şehir, 7. yy’da Arap akınlarıyla küçülmeye başlamış ve 8. yy’dan itibaren de tamamen geri çekilmiştir.

Antik kentin en etkileyici yapılarından biri olan tiyatronun girişinde anıtsal kapı ve çeşme kalıntıları göze çarpar. Çeşme restore edilmiştir.

Antalya Gezilecek Yerler

# Tiyatro: Tiyatronun bugünkü kalıntıları, M.S. 2. yy’a tarihlenmektedir. 14 metre yüksekliğindeki tiyatronun üst kısmında 29, alt kısmında 22 oturma sırası vardır. Alt galeride dükkanlar bulunur. 15 bin kişilik tiyatronun sahne duvarı harap olmuş durumdadır. Yapının sahne binası üzerindeki kabartmalar Dionysos ile ilgili sahneler içermektedir. Geç Roma döneminde gladyatör dövüşlerinin yapıldığı tiyatro M.S. 5. ve 6. yüzyıllarda açık hava kilisesine dönüştürülmüştür.

Tiyatronun batısında bulunan küçük tapınak, oyunların koruyucusu Dionysos adına yapılmıştır. Tapınağın önünde duran pembe sütunlar ise Mısır’dan gelme dışsatım mallarıdır.

Bir avlunun etrafını çeviren odalardan oluşan peristyle tipte 2 ev, M.Ö. 2. ya da M.S. 1.yy’da inşa edilmiştir. Roma Çağı’nda da kullanılan bu evler M.S. 4. yüzyılda geçici bir süre terk edilmiş, 5. ve 6. yüzyıllarda restore edilerek yeniden kullanılmıştır.

antalya side antik tiyatro

# Men Tapınağı: Anadolu ay tanrısı adına yapılan tapınak 2. yy’a tarihlenir. 2 metrelik bir podyum üzerinde yükselen tapınak yarım daire şeklindedir.

# Apollon ve Athena Tapınakları: Side, antik çağlar içinde mahalle düzeni yapılan tek antik kenttir. Kent, tiyatro merkez alınarak stoalardan ve tiyatrodan enine doğru birer çizgiyle ayrılmıştır. Büyük Araplılar mahallesi, Sanayi mahallesi (tiyatrodan agoraya doğru bakan mahalle), Liman mahallesi (tiyatronun önündeki yolun sağ tarafı) ve Sunaklar mahallesi (tapınakların bulunduğu mahalle) antik çağda tapınakların bulunduğu yerlerdi. Bugün burada Roma devri tapınaklarından iki tanesini görme şansınız var. Tapınaklar normalde doğu-batı doğrultusunda inşa edilmelerine rağmen burada yer sebebiyle istikamet değiştirilmiş kuzey-güney doğrultuda yapılandırılmış. Bu iki tapınak ikiz kardeşler Artemis ve Apollon’a aittir. Apollon’a atfedilen tapınak 6×11 sütunlu, korinth düzeninde yapılmıştır. Yanındaki tapınak ise 6×11 sütunuyla tanrıça Athena’ya sunulmuştur. Korinth düzenindeki yapı Apollon Tapınağı ile aynı döneme, M.S. 2. yy’ın ikinci yarısına tarihlenir. Yan taraf ise Side’nin antik kentteki büyük limanıdır.

Tapınağın doğu kesiminde ise bir Hristiyan bazilikasının kalıntıları yer almaktadır. 3 nefli, 12’şer sütunlu, 6 basamaklı bir syntrononu bulunan bazilikanın hemen yanında ileri doğru uzayan bir piskoposluk merkezi vardır. Kısmen tapınağa ait olan koruma duvarı, nişli duvarlarla neredeyse bazilikanın kutsal alanı olmuş ve piskoposluk sarayına doğru gitmektedir. Fakat 7. yy’dan itibaren nüfus azalmaya başlayınca bazilika içine kapalı haç planlı daha küçük bir kilise inşa edilmiş.

Side Tarihi Yerler

# Su Sistemi: Side’ye su, 32 km. öteden, Melos (Manavgat Çayı) yakınlarındaki Dumanlıpınar’dan oyulmuş tünel ve kanallarla, kemerlerle taşınırdı. Sarnıçlarda toplanan su, taş ve pişmiş toprak künklerle şehre dağıtılırdı. M.S 2. yy sonlarında inşa edilen bu tünel ve kanallar bugün Oymapınar Barajı altında kalmıştır.

# Liman Hamamı: Kentin en eski hamamıdır. M.Ö. 2. yüzyılda yapılan hamamın on farklı boyutta odası vardır. Hamamın önündeki üç büyük oda beşik tonozludur.

# Agora Hamamı: Yıkanma kültürü çok eskilere dayanır fakat yıkanmak için özel tesislerin yapılması ve yıkanmanın sosyal hayatta büyük önem kazanması Roma Dönemi’nde olmuştur.

Hamamlar, bir Roma kentinin olmazsa olmaz yapılarındandır. Özelikle liman şehirlerinde birden fazla hamam bulunur. Bunun nedeni, kente gelen yabancıların kente girmeden önce yıkanmaları gerektiğindendir.

Bir Roma hamamı; soğuk bölüm, ılık bölüm, sıcak bölüm olmak üzere üç kısımdan oluşur. Hamamın büyüklüğüne göre, hamamda terleme odası ve soyunma odası da bulunabilir.

Antalya Tarihi Yerler

Roma hamamları, kırmızı tuğladan oluşan bir hatta, hypocast adı verilen yerden ısıtma sistemiyle ısıtılırdı.

Side antik şehrinde, agoraya gelmeden yolun sağında bulunan M.S. 5. yüzyıl Roma hamamı dikdörtgen ve beş odalıdır. Hamam; soyunma bölümü (apoditerium), ılık bölüm (tepiderium), sıcak bölüm (calderium) ve soğuk bölümden (frigidarium) oluşur. Hamamın palaestra adı verilen, spor faaliyetlerinin yapıldığı avlusunun hemen girişinde tek sütunlu, revaklı yerden esas girişe ulaşılır. Burası hamamın ılık bölümüdür. Bu bölüm beşik tonozla örülü, üçer nişi olan dikdörtgen bir odadır. Bu bölümün hemen arkasında soğuk bölüm yer alır. Bu bölüm de beşik tonozla örülüdür. Hamamın sıcak bölümü, cehennemlik denen beşik tonozlu bir orta alandır. İki havuzu bulunan salonun zemin altında zeminden ısıtmalı sistem mevcuttur. Bu hamamda bir de çok sıcak bölüm bulunuyor. Yuvarlak, dört nişli, sudatorium (terleme odası) denilen bu oda ilk defa Afrodisias Antik Kenti’nin hamamında görülür.

Bu hamam 1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk özel müzesi olarak organize edilmiştir. Müzede 1940’lardan beri sürdürülen kazılardan çıkarılan heykeller, mimari parçalar, sunaklar, yazıtlar, kabartmalar ve sütunlarla, kandil, buhurdanlık, gözyaşı şişeleri gibi küçük buluntular sergilenmektedir. Eserlerin en dikkat çekenleri Nike, Herakles, Hermes heykelleri, üç güzeller heykeli, Zeus’un doğuşunun ve İksion’un cezalandırılışının anlatıldığı kabartmalarla Eros’un tasvir edildiği lahittir.

ANTALYA GEZİLECEK YERLER LİSTESİ (TIKLAYIN)

Antalya Side Gezilecek Yerler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir